BENİM ADIM…
Uzun zamandır bir araya gelememiş üç kafadar o akşam buluşmuşlar, muhabbetlerine dem katarak birbirleri ile amansız bir yarış içersinde tartışıyorlardı. Hayatın vazgeçilmezlerinden olduklarını birbirlerine anlatarak ikna güçlerinin zirvesinde anlamsız bir tartışmaya dönmüştü sohbetleri. İlk konuşan ve hiç susmayacak gibi konuya giren Tutku olmuştu:
-siz ne derseniz deyin, ilişkiler benimle birlikte renklenir,ben olmadan hiçbir ilişki tadında yaşanamaz, olmazsa olmazım ben, benim adım Tutku. Her işte, her ilişkide ben başroldeyim, ve sizin varlığınız bile bana bağlı ama siz bunu kabul etmiyorsunuz bir türlü. Düşünelim birlikte,iki kişi arasında başlayan bir ilişkide ben olmazsam yaşananlara renk ve tadı hanginiz verebilir, ama benim olduğum yerde heyecan, biraz şiddet ve eğlence vardır, Akılları baştan alırım, bağlılığı arttırırım, ilişkide vazgeçilmez olmayı sağlarım, itirazı olan var mı? Söze Aşk gelmişti:
-Hadi oradan, sen bir ilişki için tehlikeden başka bir şey değilsin, sen şimdi bir ilişkide benden daha önemli olduğunu iddia edip bizi ikna edeceğini mi sanıyorsun, benim adım Aşk, bir sürü şiir, şarkı, efsane kurulmuş üzerime, Aşkın ilişkide kişilere neler yaşattığını herkes bilir, ben insanlara yaşayamayacakları heyecanlar yaşatırım, tutku ilişkinin bitmesine bile neden olabilir ama Aşk, yürek atışlarını bile değiştirir, insanları birbirine öyle bir bağlar ki, derken söze tekrar Tutku gelivermişti:
-onun için bütün imkansız aşklar efsane oluyor değil mi, imkansız oluşunun nedeni ne sence, Tutku eksikliği, işte benim anlatmak istediğim bu, söylenmeye devam eden Tutku’ya gülümseyerek bakmıştı Aşk,:
-ben dillerden düşmem, iki kişi aşkı yüreklerinde yaşıyorsa onlar nerede olurlarsa olsun bir gün mutlaka buluşur, vazgeçilmez olan benim ve ben asla ilişkide olmadan, bir ilişkiden bahsedilemez. Ve aşkı tanımlamak dünyanın en ünlü sanatçılarının bile vazgeçilmezidir, bu kadar akıllı ve düşünen insan neden aşkın üzerinde bu kadar durmuşlar sizce, artık dünya kabul ediyor, Aşk her şeydir, gerisi laftan ibarettir diyen Fuzuli değil midir? Ondan daha iyi bilen var mıdır Aşkı..? o ana kadar sessizliğini koruyan Sevgi artık konuşma sırasının geldiğini anlamış ve yutkunarak söze mahçup başlamıştı:
-sizleri dinledim ama ben hala anlamıyorum, hangi duygu olursa olsun sevgiyi harmanlamadan nasıl yaşanır ki? Sevgi benim adım, ötesi var mı? Ne yaşarsa yaşasın insanların en önemli yeteneği benim, sevmesini bilen insanlar mutlu olur, sevgi olmadan üretkenlik azalır, Tutku,Aşk sizlerin varlığını inkar etmiyorum ama ilişkilerde ilk sıra benim, her ilişkide, bir annenin çocuğunu sevmesi, bir çocuğun oyuncağını sevmesi, bir kadının erkeğini sevmesi, hepsinin ortak adresiyim ben, siz kim oluyorsunuz da benden daha önemli ve kıymetli olduğunuzu söyleyebiliyorsunuz..
Artık konuşmaları birbirine karışmaya başlamış, tartışmaları uzamaya durmuştu, o sırada oldukça parlak bir aydınlık sarmıştı etraflarını, sessizliklerini bölen bir kahkaha sesi ile irkilmişlerdi, hepsi gösterişli ve bakımlı görünmelerine rağmen karşılarında duran bu heybetli görüntü hepsini etkilemişti, etkileyici bir ses ile konuşmaya başlamıştı:
-üçünüzü bir arada görmek büyük mutluluk, konuşmalarınızı can kulağı ile dinledim, eğlendim, hepiniz kendinize kitlenmişsiniz ve anlatıp duruyorsunuz, senden başlayalım Tutku, derken alaycı bir gülümseme yüzündeki aydınlığı arttırmıştı.
-Evet Tutku, öncelikle sen ne olduğunu bile bilmiyorsun, çok yazık, sen SAPLANTININ ÖN SEVİŞME SÜRECİsin , bu ne demek anlayabildin mi, beyinde kitlenilen bir hedefe ulaşabilmek için her yolu deneyen ve kendini kaybeden insanların duygususun sen, aslında her ilişki de belli dozlarda olman bazen avantaj sağlayabilir, ama bu yararlı olduğun sürede çok kısadır, yani tutkunun ömrü üç gün, bilemedin üç aydır, eğer sen mükemmel bir duygu isen, tutkulu bir insan her üç ayda bir eş değiştirmesi gerekir. Evet şimdi sıra sende Aşk, sen efsanelere konu olmuş, şiirler ve şarkılarda gönül sesi olmuşsun, doğru, ama insanların en çabuk tükettiği duygulardan biri de sensin, ne yazık ki yarattığın heyecan insanların bünyelerinde uzun süre barınamıyor, imkansızlıklar senin değerini arttırıyor ama inan sende sürekli olsan da tek başına hiç bir şeysin, sıra sana geldi Sevgi; sen duyguların en güzeli, en hesapsızısın ama tek başına sende yetmiyorsun insanlara, insanlar seni yalnız başına yaşasa da içine diğer duyguları katmaya çalışıyorlar, uzun soluklu ilişkilerin vazgeçilmezi olmana rağmen, zaman seninde düşmanın olabiliyor, insanlar sizlere esir olmuşlar, aslında hepinizi yaşıyorlar ama sevgiyi de aşkı da tutkuyu da doğru harmanlayamıyorlar, siz olmazsanız olmaz, ama bu duyguları indirgeyip iki insanın yaşamına uyarlarsak aslında olmaları gereken konumda olamıyorlar, o yüzden kaybedilmeyen, eskimeyen birliktelikler yaşanamıyor, aşıklar, sevgililer, tutkulu çılgınlar tarih oluyor kısacık zamanda, oysa doğruyu görebilseler, ilişkilerini doğru yaşabilseler birliktelikleri aşk olmasa da tutku olmasa da ömürleri boyunca devam eder, demiş ve arkasını dönüp uzaklaşırken, sevgi arkasından seslenmişti:
-hey arkadaş, iyi de sen kimsin? İhtişamlı aydınlık arkasına dönmeden cevap vermişti,
-Benim adım DOSTLUK.
Dr.Şahin ÜNAL
Yorum Yaz